Yemyeşil ormanlık alanları, masmavi suları, sayısız canlıya ev sahipliği yapan yaban yaşamı ve geniş bitki popülasyonuyla keşfedilmeyi bekleyen sayısız rota. Türkiye, doğa fotoğrafçılığı için tercih edebilecek en eşsiz ülkeler arasında yer alıyor. Türkiye’nin zengin coğrafyasında yolculuğa çıkmadan önce doğa fotoğrafçılığı ile ilgili birkaç soruya birlikte cevap arayalım.
Vahşi Yaşamın Sırları: Doğa Fotoğrafçılığı Nedir?
Doğa fotoğrafçılığı; yaban hayatı, bitkileri, hayvanları kısaca doğanın tüm kaynaklarını fotoğraflayan özel bir fotoğrafçılık dalı. Doğa fotoğraflarının taşıması gereken niteliklerse 1985’te düzenlenen kongrede Uluslararası Fotoğraf Sanatı Federasyonu (FIAP) tarafından belirlendi: Evcil olmayan hayvanların, tarımda yetiştirilmeyen bitkilerin, insan eli değmemiş toprakların ve jeolojik oluşumların fotoğraflanması. Belgesel fotoğrafçılık kategorisinde yer alan doğa fotoğrafçılığı, fauna ve flora tespit çalışmalarına kaynaklık da yapabiliyor. İnsan yaşamının içerisinde yer alan baykuş ve leylek gibi kuş türleri, kasırga ve medcezir gibi doğa olaylarını içeren fotoğraflarsa ancak insan etkisi minimum olduğunda kabul edilebiliyor.
Doğa fotoğrafçılığının bir diğer yapıtaşı ise hiç kuşkusuz kullanılan ekipmanlar. Doğa fotoğrafçılığı ekipman açısından kendi dinamiğine uygun gereksinimlerle gerçekleştiriliyor. Makine, objektif (prime/zoom), konverter, filtre, tripod, deklanşör kablosu/uzaktan kumanda ve fotoğraf düzenleme yazılımları doğa fotoğrafçılığı için gereken temel ekipmanlar arasında yer alıyor. Ekipmanın taşıdığı özelliklerin dışında fotoğrafların orijinalliğini korumasına özen göstermek ve temel dokuyu değiştirecek bir rötuş işlemi yapmamak gerekiyor. Ayrıca fotoğrafların üzerinde imzasını taşıyan fotoğrafçının kendisi tarafından çekilmesi de oldukça önemli. Doğa fotoğrafçılığında kilit nokta ise şu: Fotoğrafı estetik açıdan ön plana çıkarabilmek için gerekli artistik becerileri kullanmak.
Doğa Fotoğrafçılığı Nasıl Yapılır?
Bir doğa fotoğrafının taşıması gereken nitelikleri ve kullanılması gereken temel ekipmanları birlikte inceledik. Her şey tamam, peki doğa fotoğrafçılığı nasıl yapılır? Doğanın büyüleyici anlarını ölümsüzleştirmek için dikkat etmeniz gereken birkaç adım bulunuyor. 8 maddede doğa fotoğrafçılığı 101:
- Fotoğrafın ana fikrini/kahramanını belirleyin.
- Çekim yapacağınız bölgeyi seçin ve araştırın.
- Hava şartlarını kontrol edin.
- Çekim yapacağınız bölgeye uygun ekipmanları hazırlayın.
- Fotoğrafın konusuna uygun çekim tekniklerini öğrenin.
- Yardımcı araçlardan ve aksesuarlardan yardım alın.
- 1/3 kuralını uygulayın.
- Doğru zamanda doğru yerde olun.
Tüm adımları başarıyla tamamladıktan sonra tek bir etken devreye giriyor: fotoğrafçılık hünerleri.
Doğa fotoğrafçılığında öncelik, ‘’Neyin fotoğrafını çekeceğim?’’ sorusuyla başlıyor. Aslında bu sorunun cevabı fotoğrafçıya ‘’Nerede?’’, ‘’Hangi ekipmanlarla?’’ ve ‘’Ne zaman?’’ sorularının cevaplarını da veriyor. Fotoğrafçılıkta küçük sürprizleri ve doğanın mucizelerini yakalamak için şans da oldukça büyük bir etken. Kameranızı alıp yola koyulmaya karar verdiyseniz, şans yanınızda olsun. İşte doğa fotoğrafçılığı için rotanıza ekleyebileceğiniz 6 lokasyon.
Denizli: Pamukkale Travertenleri
Yerli ve yabancı turistlerin uğrak noktası, doğanın beyaz mirası: Pamukkale. Denizli ilinde yer alan Pamukkale terasları, kaplıca suyunun çökelmesiyle meydana gelen travertenlerden yani tortullu kayaçlardan oluşan doğal bir bölge. UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Pamukkale, doğa fotoğrafçılığı için tercih edebileceğiniz büyüleyici bir lokasyon. Ayrıca Pamukkale, Agora Images tarafından düzenlenen 2019’un En İyi Doğa Fotoğrafları Yarışması’nda finalistler arasında yer aldı.
Çanakkale – Balıkesir: Kaz Dağları
Marmara Bölgesi’nin en yüksek ikinci dağı olan Kaz Dağı (Dağları), 1994 yılında koruma altına alınarak Kaz Dağı Milli Parkı olarak isimlendirildi. Endemik bitki türlerine ve fauna popülasyonuna sahip bölge, mitolojik geçmişi (İda Dağı) ve jeolojik yapısıyla uluslararası bir öneme sahip. 800 bitki taksonu tespit edilen Kaz Dağları’nda 32 endemik bitki türü ve endemik olmayan fakat sadece Kaz Dağı’nda yetişen 15 adet bitki türü bulunmakta. Ayı, sansar, kurt, tilki, porsuk, karaca ve domuz ise bölgede yaşayan en önemli hayvan türleri arasında yer alıyor. Doğa fotoğrafçılarının gözde lokasyonları arasında yer alan Kaz Dağları, gerek tarihi geçmişi gerek doğal kaynaklarıyla Türkiye’nin sahip olduğu değerli doğa miraslarından sadece biri.
Ankara, Konya, Aksaray: Tuz Gölü
Türkiye’nin ikinci büyük gölü: Tuz Gölü. Ülkenin tuz ihtiyacının % 40’ını karşılayan Tuz Gölü, İç Anadolu Bölgesi’nde Ankara, Aksaray ve Konya illerinin kesişim noktasında yer alıyor. Dünyanın en tuzlu ikinci gölü olma unvanına sahip olan göl, endemik canlı türlerine de ev sahipliği yapıyor. Tuz Gölü’nde yaklaşık 85 kuş türü, 130 böcek türü, 38 endemik bitki ve 15 memeli türü yaşıyor. Biyolojik çeşitlilik açısından oldukça önemli bir bölge olan Tuz Gölü, 2013 yılından beri UNESCO Dünya Geçici Miras Listesi’nde yer alıyor. Flamingo, angıt, turna, yaban ördeği ve kılıçgaga gölün ev sahipliği yaptığı özel kuş türlerinden sadece bazıları.
Muğla: Kelebekler Vadisi
Gökyüzünün en renkli halini fotoğraflamaya ne dersiniz? Rotamızı Muğla, Fethiye’ye çeviriyoruz. Kelebekler Vadisi, Dünya Mirasını Koruma Vakfı tarafından korunması gereken 100 dağ arasında yer alan Babadağ’ın eteklerinde bulunuyor. Ölüdeniz beldesi sınırları içerisindeki konumuyla önemli bir turizm merkezi olan vadi, yüksekliği 350 metreye ulaşan sert kaya duvarlarıyla çevrelenmiş bir sit alanı. Endemik bitkilere ve 80’den fazla kelebek türüne ev sahipliği yapan Kelebekler Vadisi’nde en dikkat çeken tür ise Kaplan Kelebeği. Fotoğraf makineniz ve sırt çantanız hazırsa yola çıkın ve Ölüdeniz’den kalkan teknelere atlayın. Kelebekler Vadisi sizi hayal kırıklığına uğratmayacak.
Isparta: Eğirdir Gölü
Türkiye’de kuş popülasyonunun önemli bir kısmını barındıran Eğirdir Gölü, Isparta sınırları içerisinde yer alan, Türkiye’nin ikinci en büyük tatlı su gölü. Barındırdığı biyolojik çeşitlilikle uluslararası bir öneme sahip olan bölge, Türkiye’de yaşayan 454 kuş türünün 225’ine ev sahipliği yapıyor. Sakarmeke, Tepeli Patka, Macar Ördeği, Karabatak, Elmabaş ve Patka Eğirdir Gölü’nde en çok gözlemlenen türler arasında yer alıyor.
Aydın: Dilek Yarımadası Milli Parkı
Kuşadası’nın dünyaya mirası: Dilek Yarımadası Büyük Menderes Deltası Milli Parkı. 30 endemik bitki türüne ev sahipliği yapan bölgede Akdeniz flora türlerinden Avrupa-Sibirya türleri grubuna kadar birçok bitki bulunuyor. En çok dikkat çeken türler ise finike, kartopu, dallı servi ve pirnal meşesi gibi az rastlanan bitkiler. Milli parkta yaşayan hayvan türleri (fauna) ise şu şekilde: Yaban domuzu, karakulak, sırtlan, çakal, vaşak, yabani sığır ve yabani at. Dünyadaki en nadir 10 deniz memelisinden biri olan Akdeniz foku, dünyadaki toplam popülasyonu 3000 olan tepeli pelikan ve Türkiye’ye ait bir tür olan alageyik Dilek Yarımadası Milli Parkı’nın en dikkat çeken türleri arasında yer alıyor. Doğa fotoğrafçılığı için gerekli tüm koşulları sağlayan milli parkta toplamda 256 kuş türü, 36 memeli, 42 sürüngen ve 45 deniz canlısı türü yaşıyor.
Doğa gezinizde biralarınız hep aynı soğukluklarıyla kalsın istemez misiniz? Hemen Köpüürt’ün özel tasarımlı soğutucu termoslu çantalarını inceleyebilirsiniz.