Tarihi Kişilikler ve Favori İçkileri

#tarih #içki 

Tarihi kişilerin, sanatçıların ve hatta dünya liderlerinin favori içkilerini hiç merak ettiniz mi? Bugün baktığımızda neredeyse bütün ünlülerin tekila olsun, cin olsun, bir çeşit içki markasına sahip olduğunu görüyoruz. Geçmişte durum marka sahipliğine kadar gitmese de icat edilen kokteyller ve önemli kişilerle özdeşleşen içkiler bakımından liste yine epey kabarık. Bu yazıda tarihi kişiliklerle öne çıkan içkilerden bahsedeceğiz. Ancak önce burnumuzun önünü bir görelim, Mustafa Kemal Atatürk’ü rakı ve Atatürk Orman Çiftliği biraları ile anarak başlayalım.

Winston Churchill

Yakın tarih meraklıları ve içki severler, daha ben başlığı attığım anda Churchill’i düşünmüşlerdir. Churchill diyeti gerçekten de korkunç bir şey çünkü normal bir gün viski, Şampanya ve brandy’den oluşuyor. (Gün zaten viski ile başlıyor.) Üstelik buna purolar da eşlik ediyor. Şampanya önemli tabii ki, ancak Churchill’in en ikonik kreasyonlarından biri şüphesiz Gargara’sı. Churchill bardağın dibi kadar bir Red Label’ı suyla karıştırıyor ve Gargara adını verdiği bu karışım ona gün boyu eşlik ediyor.

Kendisi aynı zamanda Martini konusundaki radikal duruşuyla da ünlü. Martini’sinde vermuttan haz etmeyen Churchill, vermut eklemek yerine Fransa yönüne şöyle bir selam çakmayı tercih ediyor. (Ve belli ki bir bardak soğuk cin içmeyi tercih ediyor.)

Ernest Hemingway

Her ne kadar “Sarhoş yaz, ayık düzenle” sözüyle anılsa da, bu söz aslında ona ait değil. Zira kendisi sabahları yazar, akşamüstü içmeye başlarmış.

Hemingway, kokteyllerle en çok anılan isimlerden biri. Viski soda en öne çıkanlardan, ancak Martini ve Daiquiri’yi de es geçmemek gerek. (Hatta Hemingway Daiquiri diye bir varyasyon bile mevcut.) Death in the Afternoon ise bizzat Hemingway’in icat ettiği söylenen, üstelik bu yönden inandırıcı da olan bir kokteyl. Bir ölçü absent üstüne Şampanya ekleniyor ve Hemingway tarafından yavaşça üç ila beş adet içilmesi öneriliyor. (Kesinlikle yazar veya yayıncı kuruluş tavsiyesi değildir, yazar ve yayıncı kuruluş beş adet Death in the Afternoon içilmesinin sonuçlarından sorumlu tutulamaz.)

Bu vesileyle sevenlerine ufak da bir ipucu vereyim, Hemingway’in favori kokteyllerinden oluşan bir menü Çok Çok Pera’nın Ernest’s Bar’ında aslına uygun bir şekilde tadılabiliyor.

Frank Sinatra

Frank Sinatra dendiğinde akla gelen ilk içki markası Jack Daniel’s. Üstelik bu, zaman içinde gözlemlerle oluşmuş bir durum da değil, her fırsatta markayı övmesiyle bizzat kendi beyanı. Öyle ki, söylenene göre Sinatra bir şişe Jack Daniel’s ile gömülmüş.

Sinatra ve Jack aşkı tek taraflı değil. Şu anda da gidip iyi bir içki dükkanından bir şişe Jack Daniel’s Sinatra Select alabiliyorsunuz.

Thomas Jefferson

Thomas Jefferson, tarihin en büyük şarap severlerinden biri. Kendisi Fransa’daki görevi sırasında şaraplarla bolca haşır neşir oluyor, Amerika’ya döndüğünde ise bir Birleşik Krallık alışkanlığı olarak yüksel alkollü Portekiz ve İspanyol şaraplarına aşina damaklara karşı İtalyan ve Fransız şaraplarının büyük savunucularından biri oluyor.

Hatta 1985’te bir açık artırmada Jefferson’a ait olduğu iddia edilen bir şişe 1787 Lafitte, 157.000 dolara satılarak dünyanın en pahalıya satılan şarabı oluyor. Ancak bu şişe maalesef ki sonradan sahte çıkıyor. (İnanılmaz bir hikaye. Meraklıları için film: Sour Grapes)

Bahsetmesek Olmaz: Barack Obama

Tamam, henüz tam da tarihi bir kişilik değil belki. Ancak Barack Obama, Beyaz Saray’da bira üretilmesine vesile olan ilk Amerikan başkanı.

White House Honey Ale, Beyaz Saray’da üretilen ilk bira. Davetlerde de servis ediliyor ve sarayın güney bahçesinden toplanan baldan içeriyor. Honey Ale’i zaman içinde Honey Blonde Ale, Honey Porter ve Honey Brown takip ediyor.