Sosyal medyanın psikolojik etkileri gün geçtikçe çığ gibi büyüyerek hayatımızı şekillendirmeye devam ediyor. Asıl soru ise tüm bu yeniden şekillenme ve değişim aşamaları insan sağlığını nasıl etkiliyor? Hayatın her alanında fazla olandan kaçınmamız gerektiği kanıt gerektirmeyen bir gerçek. Söz konusu dijital dünya olunca da durum aynı. Peki fazla dijitalleşmek neden zararlı? Neden teknolojik detoks yapılmalı?
Teknolojik Detoks Nedir? Nasıl Ortaya Çıktı?
Teknolojinin yarar ve zarar grafiğini çıkarmaya başlamadan önce teknolojik detoks kavramını biraz daha detaylı inceleyelim. Detoks, kelime anlamı olarak arınma, tazelenme ve temizlenme anlamlarına geliyor. Teknoloji detoksu ise basitçe bireylerin teknolojik tüm kaynaklardan uzaklaşması demek aslında. Bu kavramın içerisinde sosyal medyadan televizyon izlemeye kadar her türlü teknolojik cihazın ya da imkanın kullanımı yer alabilir. Peki telefon detoksu nedir? Dijital detoks ihtiyacı nasıl ortaya çıktı?
Giderek dijitalleşen dünyada içtiğimiz sudan yürüdüğümüz sokaklara kadar her şey dijitalleşmeye başladı. Teknolojik sistemlerin sosyal ve finans çevrelerinde tüm işleri kolaylaştırması ise bu sürecin engellenemez bir boyuta ulaşmasına neden oldu. İş toplantılarından arkadaş buluşmalarına kadar tüm etkinlikler dijital dünyanın bir parçası haline geldi. Dijitalleşme sürecinin geldiği son nokta ise gerçeklikten kopmuş yeni bir dijital dünya yarattı. İşte bu dünyada kimileri teknolojinin nimetlerinden faydalanmaya devam ederken kimileri bu sürecin yarattığı psikolojik buhranlarla baş etmek zorunda kaldı. Sonucunda ise dijital bağımlılığın önüne geçmeyi hedefleyen teknolojik detoks kavramı doğdu.
Sosyal Medyanın Psikolojik Etkileri
Büyük bir bölümünü sosyal medyanın kapsadığı dijital dünya, uzaktan keyif veren bir aracı gibi gözükebilir. Peki durum gerçekten böyle mi? Dijital kaynaklar eğlenceli bir etkinlik olmanın yanında beynin kimyasıyla oynayarak zihin sağlığında değişimlere sebep oluyor. Bireylere keyif veren tüm bu etkinlikler bütünü, aktif süre içerisinde vücutta dopamin salgılanmasına neden oluyor. Dopaminse basitçe beyindeki haz, ödül ve motivasyon noktalarını tetikleyen ve sinir hücreleri arasındaki etkileşimi sağlayan bir madde.
Beyin içerisinde bu etkileşimi tetikleyen farklı geçitler bulunuyor. İşte bu geçitlerde gerçekleşen dopamin salgısı teknolojik etkileşimlerin bir ödül olarak algılanmasına neden oluyor. Bu etkileşimlerden haz alan beyin bunu bir bağımlılığa dönüştürerek tekrar etme eğilimini tetikliyor. Sosyal medyada paylaştığınız gönderilere gelen beğeni ve yorumları bu sistemde bahsedilen tetikleyiciler olarak düşünebilirsiniz. İşte bu noktada teknoloji diyeti diye tanımlanan kavram devreye giriyor. Stres, uyku bozukluğu, anksiyete ve oluşabilecek fiziksel rahatsızlıklardan kaçınmak için sosyal medyaya ara vermek istenmesi çok da şaşırtıcı değil aslında. Teknoloji diyeti bazı durumlarda oldukça gerekli. Gelin, teknoloji detoksu nasıl yapılır sorusunun cevabını yakından inceleyelim.
Teknoloji Detoksu Nasıl Yapılır?
Teknoloji detoksu yapmaya başlamak için yeni bir kavramın üzerine düşünmemiz gerekebilir: Teknolojik ihtiyaçlar. Metropol, iş hayatı ve iletişim gereksinimi gibi etkenler teknolojiyi hayatın kaçınılmaz bir noktasına yerleştirdi. Size yıllarca yetecek bir geliriniz ya da dağda bir eviniz yoksa teknolojiden bütünüyle kaçmak neredeyse imkansız. Peki bu kullanım nasıl minimuma inebilir? Telefon detoksu nedir? Bu noktada hayati önem taşıyan teknolojik ihtiyaçlarınızı belirlemeniz gerekiyor. İş ya da haberleşme için gerekli olan uygulamaları bu listenin başına yerleştirebilirsiniz.
Telefon uygulamalarının içerisinde de minimum kullanıma gitmek mümkün. Bunun için uygulama ayarlarından süre kısıtlaması koyabilirsiniz. Ya da bağımsız bir kısıtlama uygulaması indirerek telefon kullanım sürenizi haber vermesini sağlayabilirsiniz. Tüm bu süreci kolaylaştırmak için kalan zamanınızda yapacağınız etkinler de oldukça önemli. Yani sadece zaman kısıtlamaları değil zamanı verimli kullanmak da teknolojik detoks için bir anahtar. Geriye kalan tek şeyse farkındalık ve nefis hakimiyeti.
Cep Telefonu ve Psikoloji: Nomofobi nedir?
Teknolojik gelişmelerin hızla artması sadece fiziksel dünyada değil psikolojik sahalarda da değişimlere neden oldu. Daha güvende hissetmek, iletişim sorunu yaşamamak, istek ve ihtiyaçları kolayca karşılamak. Tüm bunlar gözle görülen olumlu etkiler. Peki ya psikolojideki sarsıntılar? Sıralanan bu olumlu geri dönüşler uzun vadede ‘nomofobi’ adı verilen bir rahatsızlığın ortaya çıkmasına neden oldu. ‘No mobile phobia’ cümlesinin bir kısaltması olan nomofobi kısaca telefonsuz kalma korkusu olarak tanımlanabilir.
Psikologlar tarafından teknoloji çağının hastalığı olarak tanımlanan nomofobi özellikle gençler arasında görülüyor. Cep telefonundan uzak kalma korkusunun ortaya çıkardığı psikolojik etkiler aslında ulaşma ve ulaşılma isteğinin bir sonucu olarak başlıyor. Telefonla kurulan iletişimin kesilme korkusu ise bireyler de psikolojik bir gerginlik yaratıyor. Cep telefonu olmadan eksik hissetmek, sürekli telefonu kontrol etmek, kaybetmekten ya da arızalanmasından korkmak gibi bir dizi belirti sıralanabilir. “Başparmak nesli”nin bir hastalığı olan nomofobi akıllara teknoloji detoksu nasıl yapılır? Sorusunu getiriyor. İşte uygulayabileceğiniz birkaç adım:
- Temel teknolojik ihtiyaçlarınızı belirleyin.
- Önemli olanlar dışında bildirimlerinizi kapatın.
- Yemek yerken telefonunuzu kullanmayın.
- Uykudan önce ve hemen sonra sosyal medyaya bakmayın.
- Boş vakitleriniz için yeni hobiler edinin.
- Teknolojik detoks için takım arkadaşınızla birlikte çalışın.
Teknolojik Detoks ile Yaşama Dönün
Dijitalleşmenin getirdiği bolluğun yanında birtakım sınırlamalarla karşılaştığımızı da unutmamak gerek. Psikolojik bağımlılık ve fiziksel komplikasyonlar bunun en güzel kanıtı. Teknolojik detoks ile hayatımıza çizdiğimiz dar çemberden çıkabilmemiz mümkün. Bunun için atılacak ilk adım teknoloji ve sosyal medya bağımlılığının bir sorun olduğunu kabul etmek. Nomofobiye yakalanan kişilerin en büyük sorunu bunun bir psikolojik rahatsızlık olduğunu kabul etmemeleri.
Farkındalık kazandıktan sonra ise yapılacak belli başlı değişiklikler mevcut. İlk olarak fiziksel hareketliliğinizi geri kazanmanız gerekiyor. Dijital bağımlılığın getirdiği tembellik ilk önce vücudu ardından zihninizi engelleyerek hayatınızı bir çember içerisinde yaşamanıza neden oluyor. Her gün 30 dakikalık yürüyüşler yaparak hareketliliğinizi geri kazanmaya başlayabilirsiniz. İkinci adım ise zihinsel hareketlilik anlayışınızı değiştirmek. Yani dopaminin tetiklendiği ödül mekanizmasını dijital sistemlerden doğal akışa çekmek. Bunu, dinlenmek için sosyal medyada takılmak yerine temiz hava almak olarak güncelleyebilirsiniz. Beyin bir süre sonra eski alışkanlıklarını unutarak dijital etkinlerden aldığı hazzı minimuma indirecektir.
Yaşam Alanınızı Yeniden Düzenleyin
Teknolojik detoks için atılması gereken en önemli adım yaşam alanınızı yani evinizi fazla teknolojiden arındırmaktır. Bunun için yatak odanızdan başlayabilirsiniz. Teknolojiden uzak bir yatak odası planlayarak doğrudan uyku, dolaylı yoldan yaşam kalitenizi artırabilirsiniz. Uykudan hemen önce ya da uyandıktan hemen sonra mavi ışığa maruz kalmak beyni uyararak istenen davranışın gerçekleşmesini engeller. Bunun için televizyon, tablet ve cep telefonu gibi kaynakların özellikle yatak odasından uzak tutulması önerilir.
Yaşam alanınızda uygulayabileceğiniz bir diğer temel değişiklik ise ekran sayısını minimuma indirmek. Yani televizyon izlerken bir yandan telefona bakmak gibi aşırılıkların önüne geçmek diyebiliriz. Uzun süre çok ekranlı yaşama devam etmek uzun vadede dikkat dağınıklığı ve odaklanamama gibi sorunların oluşmasına neden olabilir. Bu nedenle odağı hali hazırda karmaşık olan tek bir cihaza yöneltmek fiziksel ve psikolojik sağlık açısından oldukça önemlidir. Sosyal mecralar mental sağlığınızı olumsuz yönde etkileyecek bir dizi tetikleyici ile doludur. Bu nedenle haftada bir dijital izolasyon yapmak yaşamınıza daha pozitif devam etmenize yardımcı olacaktır.
Bilgisayar başında geçireceğiniz vakti verimli hale getirmek için Köpüürt’ün özel tasarım ürünlerinden yararlanabilirsiniz. ‘’Don’t bother me! I’m here to chill.’’ diyenlerdenseniz mağaza bölümüne göz atmak isteyebilirsiniz.